Batman Valisi ve Belediye Başkan Vekili Sayın Ekrem Canalp ile dün sabah sohbet tadında geçen kahvaltı, sadece haber başlıklarını değil, şehrin ruh halini masaya yatırdı.
Yaklaşık üç saat süren bu buluşma, şehrin ruh halini anlamak isteyenler için bir nevi terapi seansı işlevi gördü.
Vali Canalp, Batman’a hizmet aşkıyla yanıp tutuşan, hummalı çalışan müthiş bir ekibin lideri.
Toplantıya “Yaz geldiğinde Batman’ın sıcaklığına kefil olamam, ancak bunun dışında Batman’ın insanına ve her şeyine kefil olurum” gibi, şehre duyduğu derin güveni gösteren sarsılmaz bir cümleyle başladı.
Bu kefillik, somut verilere dayanıyor: Kitap fuarı, gastronomi fuarı, tekstil fuarı derken, katılım sayısının 2 milyon 360 bine ulaşmasıyla Batman’da müthiş bir heyecan ve canlılık fırtınası esiyor.
Batman Belediyesinin Borç oranını %115 seviyelerinden %38’e düşürerek “Türkiye’nin en az borcu olan belediyelerinden biri” olmak ve 12 Milyar Liralık rekor bütçeyle Mavi Yeşil Kent Parkı gibi Türkiye’nin en büyük ikinci projesini hayata geçirmek, bu kefilliğin tapusu niteliğindedir.
Bu heyecan verici yükselişin ortasında, şehrin bir de onur kalkanı var.
Vali Canalp’ın sözlerinden çıkan en net mesaj şuydu: Biz Batmanlılar, kendi içimizde eleştiririz, hesaplaşırız. Ancak Batman’la hiçbir bağı bulunmadığı halde, ilimizi mecliste veya farklı mecralarda uzaktan gazel okuyarak tartışılır hale getirmeye çalışanlara karşı dikkatli olmalıyız.
Kimsenin, siyasi hesaplar uğruna bu şehrin itibarını ayaklar altına almasına izin verilmemelidir.
HUZURUN ŞEHRİNDE ÇATLAYAN AYNA
Son haftalarda meydana gelen ölümlü trajedik olaylar, şehrimizin aynasını çatlattı.
Bu ölümlerde kullanılan silahların kayıt dışı olması gerçeği, meselenin sadece bir asayiş vakası değil, toplumsal yapımızın derinliğini tehdit eden bir zaaf olduğunu gözler önüne seriyor.
Piyasada dolaşan her bir ruhsatsız silah, aslında bir sonraki trajediye yazılmış imzalı bir davetiyedir.
Bu karanlık tehlikeye karşı, ilimizde Valinin öncülüğünde Emniyetin ve Jandarma’nın gösterdiği büyük gayreti ve hem ruhsatlı hem de kayıt dışı silaha karşı sergiledikleri tavizsiz duruşu elbette alkışlamak yetmez; bu hayati duruşu toplumsal bir söz ve şehir sözleşmesi haline getirmeliyiz. (Bu duruşu sonuna kadar destekliyor ve Silahsız Batman istiyoruz!)
Vali Canalp’ın da işaret ettiği gibi, huzurun şehri olan Batman’da bu tür olayların kaynağı olan olumsuzlukların yaşanmaması için sadece emniyetin ve jandarmanın değil, toplumun tüm katmanlarının el ele vermesi gerekiyor.
Başta tefeciler, bahisçiler, zehir tacirleri ve el altından yasa dışı silah satanlar gibi, kaynağında nefret ve yıkım olan bu toplumsal kirlilik bataklığına karşı; sadece devletin değil, STK’ların, kanaat önderlerinin ve meslek kuruluşlarının topyekûn bir vicdan seferberliği başlatması gerektiğine inanıyorum.
Çünkü bu bataklık kurutulmadıkça, şehrin huzuru, pozitif göç hareketleri ve büyük projelerle kazandığı itibar tehlike altındadır.
SOSYAL MEDYA İHANETİ
Sayın Valinin “Batman’ı Batmanlılar tartışmalı” cümlesi, beni doğrudan çuvaldızı en çok hak eden yere, sosyal medyaya götürdü.
Geçtiğimiz haftalarda meydana gelen silahlı ölümlerde, görüntülerin ve videoların sosyal medyadan paylaşılmasını ne insani ne ahlaki ne de vicdani buluyorum. Öldürülen insanların çocuklarının, kardeşlerinin, eşlerinin ve en önemlisi annelerinin ve babalarının acılarını o görüntülerle diri tuttuğumuzu, nefret tohumunu büyüttüğümüzü başta biz yerel medya mensupları olmak üzere her Batmanlının düşünmesi gerekir.
Bu videolar yayınlanmak üzere bana geldiğinde, az önce bahsettiğim bu vicdani kriterleri düşünerek hemen silmeyi tercih ettim. Bir gazeteci olarak benim de en büyük sorumluluğum budur. Bu görüntüler ne ölenlerin ne de ailelerinin incitilmesine sebep olmamalı.
Bu hem aileler için hem de ilimizin negatif algısını yaymamak için hayati bir önlemdir. Gerektiğinde bu tür videolara karşı bir yayın yasağı bile düşünülmelidir.
GELECEĞİN ŞEHRİ BATMAN NASIL OLMALI?
Vali Canalp’ın “Çocukların gelecekte düzgün bir şehirde yaşaması için taviz vermedim, vermem. Seçenek ya İsviçre gibi bir şehirde ya da Bangladeş gibi bir yerde yaşamayı tercih edeceğiz” şeklindeki kararlı duruşu, görevde kaldığı sürece kat artışı ve emsal artışı vermediğini-vermeyeceğini açıkça gösteriyor.
Bu vizyon ve irade, sadece şehrin betonunu değil, geleceğini inşa ediyor.
Mavi Yeşil Kent Parkı, AMATEM projesinin ihaleye hazırlanması, rehabilitasyon merkezleri, Türkiye’ye model olan hayvan rehabilitasyon merkezi ve Belediyenin %38’e düşen borç oranı… Bunlar Batman’ın gerçek hikayeleridir.
Turizm hedefinin 1 milyona çıkması ve asayiş olaylarında (son günlerde yaşanan üzücü hadiseler haricinde) Türkiye’nin en düşük illeri arasında yer almamız, Batman’ın huzur ve cazibe potansiyelini gösteriyor.
Batman Valisi, yerel ve ulusal medya temsilcileriyle düzenlediği bu toplantıda, kentin sözcüsü olarak sadece hizmetleri değil, aynı zamanda vicdanın sesini de taşıdı.
Şimdi sıra bizde, Batmanlılar olarak bu şehri sahiplenme ve tartışma sırası bizde.
Dışarıdan “gazel okuyanlara” ve kirli algılara fırsat vermeden, bu şehirde yaşayan her bir ferdin ve Vali’nin yapıcı eleştirilerini yol haritası kabul ederek, Batman’ın kaderini sadece Batmanlılar olarak biz çizeceğiz.
Batman, güzellikleriyle anılmayı hak ediyor.
Gelin, bir çınar ağacı gibi kadim toprakların modern şehrinin köklerini hep birlikte sulayalım.
Kalın sağlıcakla…