İsteyerek riske girme temelinde, kazanan ve kaybeden tarafların olduğu yalnızca şansa ve beceriye dayalı oyunlara KUMAR denilmektedir.
Kumar; Çalışmadan, emek harcamadan kısa yoldan zengin olmak için yol olarak görülmektedir. Günümüzde milli piyango, kazı kazan, spor- toto, şans topu, sayısal loto, iddia, bilyoner ve at yarışları gibi şansa dayanan bu oyunlar sadece bir eğlence aracı olarak görülse de, ilerleyen zamanlarda alkol ve uyuşturucu maddeler gibi bağımlılık yapmaktadır.
Son günlerde çeşitli şekillerde kumar oynama alışkanlığının gittikçe yaygınlaştığını görmekteyiz. Bilgisayar ve internet ile rengarenk ışıltılarla devamlı reklamları yapılmaktadır ve daha kolay ulaşılabilir bir haldedir. Teknoloji çağı olarak adlandırdığımız bu dönemde en çok gençler risk altına girmektedir. İnternet yaygınlaştıkça bilgisayarda ve cep telefonlarında şans oyunları oynama sıklığı ve bilhassa “Bitcoin” denen sanal kumar bağımlılığı gün geçtikçe artmaktadır.
Gerçekten kumar korkunç derecede kişilere, ailelere ve topluma zarar veren büyük bir felakettir. Terapi için Psikoloklara giden veya götürülen kumar tutkunlarıyla görüşmelerden biliniyor. Kumar onlara öyle bir heyecan ve sanal coşku vermektedir ki, o anda sağlıklı ve mantıklı düşünme melekeleri devreden çıkmaktadır. Bu yüzden kumar tutkunu kısa sürede altındaki arabasını, oturdu evi kaybedebilmektedir. Hatta boşanmalar olabilmekte, aileler dağılmaktadır.
Son duyduğum kumar bağımlısı ise, ailesinin kayda değer servetini daha sonra da iş yerinde kasadaki parayı gizlice alarak kumara yatırmış ve tabii ki kaybetmişti. Önemli bayilikler olan beyaz eşya, mobilya ve kuyumcu gibi birkaç işyeri elden gitmişti. Geniş aile perişan olup dağılmıştı. Ve yaşadıkları memleketi terk etmek zorunda kalmışlardı.
Çok kumarbaz işittim ama kumarda kazananı işitmedim. Sonuç, oynayan için her zaman hüsrandır. Kumarbaz, ailesinin rızkını kumara yatırmakta, sonuçta hemen hepsi yiyecek ekmek bulmakta zorluk çekecek hale gelebilmektedir. Evini ve arabasını kaybedip, kiraya taşınan ve toplu taşıma araçlarını kullanmaya başlayan biri:
“10 yılda kumarda 1 milyon dolar civarında servet kaybettim” demişti.
Kumar oynayanlara sorulur hep, “Hiç kazandığınız olmaz mı? diye. Söyledikleri cevap daima şöyle olur: “Olmaz mı? Bazen cebimiz para görür. Fakat bu halde kumarı bırakıp gidemezsiniz. Sözgelimi kumardaki son kayıplarınızdan biri gelir aklınıza.
O parayı da çıkarayım ve sonra kumar oynamayı bırakayım dersiniz. Bakarsınız ki, eldeki parayı da tekrar kaybetmişsiniz. Geçenlerde epey kazandım, hemen ayrılayım dedim. Ancak bu kez de nasıl olsa sansım yaver gidiyor, dedim. Yine cebimi boşaltıp oradan ayrıldım.”
Kumar tutkunlarının düzeldikleri de pek olmuyor. Tekrar bir oynama krizine giriyor ve yine kaybetmeye başlıyorlar maalesef.
Kumar oynama alışkanlığı; kişi ve aileye getireceği büyük maddi ve manevi zararlar kadar, patolojik bir hal alabilmesi sebebiyle de endişe vericidir. Şans oyunları bağımlısı haline gelen kişilerde hem psikolojik hem de sosyal boyutlarda kötü sonuçlar ortaya çıkmaktadır.
Şöyle ki, kişi kumar oynama üzerine aşırı kafa yorar. Geçmişteki kumar oynama yaşantılarını yeniden yaşamak ister. Bir sonraki oyunu tasarlamak ya da kumar oynamak üzere para sağlamanın yollarını düşünür. İstediği heyecanı ya da kazancı duymak için giderek artan miktarlarda para oynama ihtiyacı duyarlar.
Kaybettiklerini bir seferde geri almayı umarlar. Bu gerçekleşmeyince davranışlarını ve kayıplarını yalanlarla örtmeye çalışırlar. Kumar oynamak için gereken parayı sağlamak üzere; sahtekârlık, dolandırıcılık, hırsızlık, zimmetine para geçirme gibi yasadışı eylemlerde bulunur.
Bağımlı kişiler kumar sayesinde kolay yolla zengin olacağını düşünür. Çalışma, alın teri, hak ve hukuk gibi toplumun temeli olan anlayışlar yok olur. Menfaat ve kazanma hırsı bütün toplumsal ilişkilere yansır. Toplumdaki huzur ve güven zedelenir.
Kazanma hırsıyla bencil ve menfaatçi bir hale gelen birey, kendine ve çevresine zarar vermekten kaçınılmaz. Kumarın oynayana verdiği zararlardan belki de en önemlisi kişinin suça eğilimini arttırılmasıdır. Alkol ve madde gibi bağımlılık yapıcı öğelere ulaşma ihtimali artar ve diğer bağımlılıklar gelişebilir.
Kumar bağımlılığı maalesef toplumu sarmış ve oldukça yaygınlaşmış durumdadır. Tedavide ise fazla bir şey yapılamamakta, kötülüğün boyutları büyümektedir. Üstelik insanımızın mütevazi bütçesinden çalışan milyarlarca lira maalesef ülke dışına çıkmakta ve şer odaklarca kullanılmaktadır.
Çare nedir denecek olursa Rabbimizin Kur’an’da buyurduğu gibi kumardan uzak durmaktır:
“Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda hırsızlık, rüşvet, faiz ve kumar gibi meşru olmayan yollarla yemeyin. Karşılıklı rızaya dayanan bir ticaret yapmanız ise elbette meşrudur. Kendi nefislerinizi de öldürmeyin.” (Nisa Sûresi, 29)
“Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, fal okları şeytan işi iğrenç şeylerden ibarettir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide Sûresi, 90)