REHBER ŞAHSİYETLER

Yayınlama: 10.07.2025
Düzenleme: 03.07.2025 17:02
A+
A-

“Mehâsin-i Rububiyet’in dellalları olan Enbiya ve evliyaya kulak ver” (Bediüzzaman, Sözler)

Dellal kelimesi “delâlet eden, vasıta olan” anlamına geliyor.

Mehasin-i  Rububiyet ifadesi, bu âlemde her şeyin en güzel şekilde terbiye edildiğine dikkatimizi çekiyor.

Fatiha Süresinin hemen başında Cenab-ı Hakk’ın “Rabbü-l Âlemin” olarak tanıtılması da terbiye fiilinin bu âlemde en dikkat çekici ve en yaygın bir ilâhi icraat olduğunu ders veriyor.

Gözümüz görecek şekilde terbiye edilmiştir ve bu terbiye çok güzel verilmiştir.

Alyuvarlarla akyuvarların, akciğerle karaciğerin terbiyeleri de çok güzeldir ve birbirinden çok farklıdır.

Ceylan’ın terbiyesi başka aslanın ki başkadır.

Gökleri de yeri de “Rabbü’l Âlemin” olan Allah terbiye etmiştir.

Yer ve gök böyle sonsuz terbiye fiilleri ile kaynaşırken, bunların tümünü görmeden yahut görmezlikten gelerek, sadece nefsinin istekleri peşinde koşan gafil insanları peygamberler ve onların izinde giden büyük zatlar ikaz ederler ve onların dikkatlerini, her biri diğerinden harika olan bu terbiye mucizelerine çekerler.

O nuranî zatlar, kâinattaki harika icraatlar ile insan aklı arasında, adeta aracılık ederek insanı düşünmeye, ibret almaya, hayret etmeye ve kulluk görevlerini icraya davet ederler.

Otuz birinci Söz’de Peygamber Efendimiz’in (ASM) görevleri hakkında “Saltanat-ı Rububiyet-in dellalı ve marziyat-ı İlâhiyenin mübelliği ve tılsım-ı kâinatın keşşafı” ifadeleri kullanılıyor. Bunlar, peygamberler varisi olan büyük zâtların da görevleridir.

Her mahlûk bizzat Allah’ın terbiyesinden geçmiştir. Saltanat-ı Rububiyet, bu manayı ders verir. Yani, Ondan başka Rab yoktur ve insan, O yegâne Rabbin, nelerden razı olduğunu elçilerinden öğrenecek, hayatına Onun emir ve yasakları doğrultusunda yön verecektir.

Yine o insan, varlık âlemini İlâhi fermana göre okuyup değerlendirecek, kâinatın tılsımını, yani ne gibi gizli ve ince manalar ifade ettiğini böylece öğrenecektir.

Demek ki, peygamberler ve onların varisi büyük zâtlar Allah’ın rububiyetini ilan eden, rıza çizgisini gösteren ve insanlara kâinat kitabını doğru okuyup, doğru değerlendirmeyi öğreten rehber şahsiyetlerdir.

Risale-i Nur Külliyatı’nın Şualar kitabında “Müstakim ve Münevver akıllar, selim ve nuranî kalplerden söz edilir ve bunlara sahip olan muhterem zevat için Âlem-i gayb ve âlem-i  şahadet ortasında insanî berzahlardır ve iki âlemin birbiriyle temasları ve muameleleri, insana nispeten o noktalarda oluyor” denilir.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.