HERKES KENDİNDEN SORUMLUDUR…

İnsanı değerli kılan mal, makam, parti, ırk ve cinsiyeti değil.

İnsanı değerli kılan: Dürüstlüğü, Merhameti, Adaleti, Saygı ve Sevgisi, fedakârlığıdır.

Aslan gibi olmak var, bir de çakallık var.

Yaşanmış bir olay: Aslan avladığı ceylanı yerken, karnındaki yavruyu fark eder. Yavru Ceylanın öldüğünü fark eden Aslan, biraz uzaklaşarak uzanır. Aslan bir süre hareketsiz kalınca, fotoğrafçı merak ederek yanına gider ve Aslanın öldüğünü görür. Veterinere götürülen aslanın kalbinin patlayarak parçalandığı anlaşılır. İşte meth ettiğimiz ‘Aslan yüreklilik’ budur. Cesaretiyle meşhur olan Aslan, kendinden zayıf masum bir bebeğin ölümüne sebep olmasına kalbi dayanamamış ve ölmüş.

İnsan bu fıtratla yaratılmış. Ancak bencillik, ırkçılık, kibir, batıl ideolojiler, partizanlık, yanlış bilgi ve algılar… İnsanın sapmasına sebep olur.

İnsanın aslı temiz ve merhametlidir. Savaşların bile bir hukuku vardır. Bozulmamış insan, savaşta bile haddi aşmaz. Masum kadın, çocuk, yaralı, engelli… İnsanlara zarar vermez. İnsanların ortak değerleri vardır. Dürüst insan, bu değerleri ilke edinir. Irkına, çıkarına, ideolojisine, partisine göre değerlendirmez. Bu sıfatlar için asıl olan insanlığından vaz geçmez. Daima hakkın, doğrunun, adaletin yanında yer alır.

İlke olarak hepimiz savaşlara karşı olduğumuzu iddia ederiz. Dünyadaki bütün savaşlarda ABD, İngiltere ve Siyonistlerin parmağı var. Ve bu gün coğrafyamıza saldırmaktadırlar.

Devrimci, Milliyetçi, Müslüman… “Kahrolsun Emperyalizm” sloganları atarız. Emperyalizmin başı Amerika’dır ve her tarafa saldırmaktadır.

İşgale karşı olduğumuzu iddia ederiz. Avrupalıların aralarında kabul etmeyerek kovduğu ve desteklediği Siyonistler, bir asırdır yaptıkları katliamlarla Filistin topraklarını işgal ediyorlar. Yüz yıl önce toprakların %10’una sahip değilken bugün nerdeyse hepsine el koymuşlar. Hala dışardan getirdikleri ‘yerleşimciler’ asker desteğiyle Filistinlilerin evlerini basmakta ve mallarına el koymaktadırlar.

Katliamlara karşı olduğumuzu iddia ederiz. Yüz yıldır Siyonistler tarihin en büyük ve en uzun katliamını yapmaktadırlar. Katledilen Filistinli sayısı normal ölümlerden çok daha fazladır. Kadın, çocuk, bebek, yaralı, engelli… Toplu katledilmektedir.

“Kahrolsun Faşizm” deriz. Siyonistler faşizmin alasını uygulamaktadır. Kendini üstün ‘ırk gören Siyonistler, diğer tüm insanları kendilerine hizmet etmekle görevli görürler. Filistinlilere yaşam hakkı vermiyor, her tarafa saldırıyor, katlediyorlar.

Kadın haklarını savunanlar! İsrail kadınları kucaklarındaki bebekleriyle katlediyor.

Çocuk haklarını savunanlar! İsrail çocukları katlediyor.

Hayvan haklarını savunanlar! İsrail ayırım yapmadan bütün hayvanları katlediyor.

İnsan Haklarını savunanlar! İsrail ve ABD masum insanları toplu katlediyorlar.

Özgürlük ve Bağımsızlığı savunanlar! İsrail bunları katlediyor. Ulusların kendi kaderlerini tayin hakkını savunanlar! İsrail ve büyük şeytan ABD bunları katlediyor.

Ey devlet sistemlerine karşı halkın yanında olduğunu iddia edenler! O çok karşı olduğunuz emperyalistler, Siyonistler, işbirlikçi idareciler, kral ve diktatörler… Birlik olmuş saldırıyor. Karşıda da sahipsiz kadın, çocuk… Mazlum bir halk. Siz hangi taraftasınız?

Ey Müslümanlar! Bütün değerleriniz çiğnenmekte ve katledilmektedir. Siz emperyalist ve Siyonistlerin kara propaganda ve tahrikleriyle, ırkçılık, mezhepçilik… Bahanesiyle birbirinize mi saldıracaksınız?

Ey İnsan! Şeytan ABD ve katil Siyonistler bütün İnsani değerleri katletmektedir. Seni insanlıktan uzaklaştıracak bütün etkilerden kurtularak kendi vicdan ve hür iradenle tarafını belirle. Bir tarafta bütün insani değerleri katleden zulüm kaynağı Siyonist ve emperyalistler. Diğer tarafta katledilen İnsanlık ve sen hangi taraftasın?

Yanlış bilgilerle, ama ve fakatlarla, başkalarının günahını veya mazlumiyetini sayarak güncel olan katliamı perdelemek, zalimlere hizmettir. Kendiniz olun ve insan olarak bütün zalimlere lanet edelim. Bu gün alenen işlenen büyük bir katliam var.

İnsan olarak mazlumlardan yana olmalısın, eğer insanlıktan ve adaletten yanaysan?