Duruş bozukluğu vücudun doğru pozisyon alamaması ile karakterize edilir.
Postür kelimesinin türkçe karşılığı duruştur. Vücudun yerçekimine karşı en ideal pozisyonu olup, kemikler üzerine yüklerin eşit dağıldığı, omurganın doğal eğriliklerinin ideal durumda olduğu düzgün postür, doğru duruş olarak tanımlanabilir.
Halk dilinde ‘dik otur, düzgün otur’ gibi uyarılarla karşımıza gelen postür bozuklukları; kamburluk veya skolyoz gibi problemlere dönüşmeden bir fizyoterapistin değerlendirmesi gerekir.
Doğru postür sadece estetik açıdan değil sağlık açısından da büyük önem taşır. Yine de estetik açıdan bakıldığında kamburlaşmış bir sırt, düşük omuzlar ve eğik bir boyun karşı tarafa güvensiz bir insan izlenimi yaratacaktır.
Fakat iskelet sistemimizin bu yanlış duruşu nefes alışımızdan ağrılara birçok konuda olumsuz sinyallere dönüşür.
Çoğu zaman hastaların fıtık ağrısı olarak anlattığı veya daha önceki radyolojik görüntülemelerinde var olan fıtığın neden olduğunu düşündükleri ağrılar, duruş bozukluğundan kaynaklı olabiliyor.
Özellikle bel, sırt ve boyun bölgesinde sıkça görülen ağrılar duruş bozukluğunun en belirgin işaretleri arasındadır. Bununla birlikte vücudun farklı bölgelerinde güçsüzlük, baş ağrısı ve karıncalanma gibi şikâyetlerde eşlik edebilmektedir.
Duruş bozukluğunu fark etmenin en basit yolu ayna testidir.
Aynaya bakarak omuz, kalça ve ayak hizasında simetri olup olmadığını gözlemlemek duruş bozukluğuna sahip olup olmadığınız hakkında en azından fikir sahibi olmanıza yardımcı olacaktır.
Yine de bir uzmanın değerlendirip postür analizi yapması tanı için çok daha sağlıklıdır.
Herhangi bir asimetri söz konusu olduğunda doğru fizik tedavi yöntemleri ve doğru egzersiz ile bu asimetri düzeltilebilir.
Kişinin egzersizi düzenli hale getirip, doğru duruş alışkanlıkları kazanması da bu iyileşmeyi kalıcı hale getirecektir.