DÜNYAYI ÇOK KİRLETTİK…

Dertleşmeye gittim.

Ben anlattım, o dinledi.

Ben anlattım, o dinledi.

Sonra bana, “Yanıma gel” der gibiydi.

Burada herkes kendi halinde, kimse kimseyle uğraşmıyor.

Fitne, fesat, dedikodu yok.

Zengin fakir ayırımı yok. Makam, mevki ayırımı yok.

Irkçılık, mezhepçilik, partizanlık… Ayırımı yok.

Kürt, Türk, Arap, Acem… Ayırımı yok.

Kadın, Erkek ayırımı yok.

Kibir yok. Başkalarını aşağılama, üstten bakma yok.

Riya, gösteriş, hava atma… Yok.

Yalakalık, yağcılık, sahtekârlık, rüşvet, aldatma… Yok.

Hasetten, dost ve kardeşler arasına girip ara bozma yok.

Miras ve arazi kavgaları yok.

Çeteleşme, adam kayırma, arayı bozma, kışkırtma… Yok.

Kin yok, hased yok, kışkırtma yok…

Kavga yok, cinayet yok, kimse kimseye zarar vermeye çalışmıyor. Herkes kendi derdinde ve halinde…

Bilakis herkes dünyada yaptığı günah ve yanlışlardan bin pişman. Bütün duaları bir daha şans verilse de; hiçbir kötülük yapmayıp, hep iyilik yapacaklarına söz veriyorlar.

Bir de biz yaşayanların yaptıklarına bakın! Dünyayı kirlettik, tertemiz yaratılan insanı, bütün bu kötülüklerle kirlettik. Yapmadığımız kötülük kalmadı. Şeytanın aklına gelmeyen kötülükler icat ettik. Her şeyden çok insandan korkar olduk.

Şeytana rahmet okutan insandan, şeytana kaçar olduk.

Herkes durumdan şikâyetçi ama suçu ve düzeltmeyi üzerimize almadık. Hep işin kolayına kaçarak başkalarını suçladık, sorumlu tuttuk. Kendimizi düzeltmeyince de her şey daha kötüye doğru gitmekte. Yükümüzü hafifletmesi gereken dünya, bize yük gelmeye başladı.

Bir an önce kendimize gelmeliyiz. İnanan, inanmayan hepimizi, kaçamayacağımız ‘ölüm’ gerçeği bekliyor. Bize kalmayacak dünya ve dünyalıklar için şahsiyetimizi çiğnemeye, başkalarının hakkını ve gönlünü çiğnemeye değmez.

Şahsiyet ve inancımız, bütün dünyalıklardan öncelikli olmalıdır. Hiç kimsenin hakkı boynumuzda kalmamalıdır. Başkalarının yanlış ve günahı bizim en küçük günahımızı silmez ve meşrulaştırmaz. Onun için öncelikle kendimize dönmeli ve kendimizi düzeltmeliyiz.

Allah ve Hak sahipleri hesap sormadan, kendimizi düzeltmeli ve yanlışlardan uzaklaşmalıyız. Biz düzelmeden hiçbir şey düzelmez. Biz düzelirsek, dünya ve ahiretimiz düzelir. Onun için önce kendimizi düzeltmeye çalışmalıyız…