Demir, yeryüzünde başka elementlere bağlı olarak bulunur. Dünyadaki ve hatta tüm Güneş sistemindeki Demir dış uzaydan gelir. Çünkü, Güneş’in sıcaklığı Demir elementinin meydana gelmesine yeterli değil. Demir, Güneş’ten çok daha büyük yıldızlar da dereceleri birkaç yüz milyona varan sıcaklıklarda yaratılır. Yıldızların çekirdeklerinde hidrojen ve helyum gibi hafif elementler nükleer füzyonla daha ağır elementlere dönüştürülür.
Demir (Fe), yıldızların çekirdeğinde üretilebilen en ağır elementlerden biri. Meydana gelen demir belli bir miktarı aşınca Yıldız bunu taşıyamıyor ve patlıyor. Demir bu patlamalarla uzaya dağılıyor. İşte dünyamızdaki demir de böyle uzaya dağılıp göktaşları olarak dünyaya düşerler.
Demirin büyük bir kısmı süpernova patlamaları ile uzaya saçılır. Dünyanın ilk yaratılış aşamasında bu demir, gezegenin içine gömüldü ve büyük kısmı dünyanın çekirdeğinde yoğunlaştı. Bununla birlikte, göktaşları hala dünyaya demir getirmeye devam ediyor. Bu yüzden Dünya’daki demirin kökeni yıldızlar olsa da, hala dış uzaydan gelen demir parçaları bulunuyor.
Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden Prof. Anton Wallner’in araştırma ekibi, son 33.000 yılda oluşmuş derin deniz çökeltilerinde yıldız patlamalarından kaynaklandıkları bilinen demir izotopları (60Fe) tespit etti. Araştırma ekibinden Dominik Koll, 2021’de The Conver sation’da yayımlanan bir makalesinde, “Uzaydaki yıldız patlamalarından kaynaklanan toz, hafif, neredeyse algılanamayan bir yağmur halinde hala Dünya’ya yakıyor” diyor.
Antik Mısır’da göktaşı kaynaklı demirin kullanımını araştıran Johnson’un verdiği örneklerden biri de Tutanhamun’un hançeri, Firavunun mezarında bulunan 3.300 yıllık hançerin paslanmamış olması bilim insanlarını şaşırtmıştı. Mısır ve İtalya’dan araştırmacıların 2016’da Meteoritics & Planetary Sciencr’da yayımlanan çalışmaları, hançerin göktaşı demirinden yapıldığını gösterdi.
Hançer’deki Nikel ve Kobalt oranlarının, demirin bu dünyadan olmadığını gösterdiği belirtiliyor.
Johnson ve ekibinin aynı dergide yayımlanan araştırmaları, Mısır’da bulunan yaklaşık 5000 yıllık Demir boncukların da göktaşı demirinden yapıldığını gösterdi.
2015’te Grönland’ın kalın buz tabakasının altında bir çarpma krateri tespit edilmiş. Kopenhag Üniversitesi’nden araştırmacılar, buz altı radarıyla tesbit edilen krateri genişliği 1 kilometreyi geçen demir göktaşının oluşturduğunu belirlemişti.
Washington Üniversitesi’nden jeokimyacı Dr. Randy Korotev, yeryüzünün kayaçlarında istisnalar dışında— ki bunlar da çok nadir— hiç demir veya demir–nikel metali olmadığını belirtiyor.
Çok sayıda tarih öncesi toplumun kullandığı demir, gerçekten de kelimenin tam anlamıyla gökten inmiş. Danimarka’nın Doğal Tarih Müzesi’nden jeokimyacı Uffe Wilken, “Grönland’a Demir Çağı Uzaydan Geldi” adlı makalesinde Cape York Demir göktaşının bölgeye yayılan parçalarının Grönland’da demir çağını başlattığını söylüyor. İngiltere’de bulunan The Open Üniversity’den Dr. Diane Johnson’da, çok sayıda tarih öncesi toplumun göktaşlarındaki demiri kullandığını gösteren deliller olduğunu belirtiyor.
PEKİ EĞER DÜNYA’DA DEMİR ELEMENTİ OLMASAYDI NE OLURDU? NEDİR DEMİRİN ÖNEMİ?
-Eğer demir olmasaydı; Dünyanın büyük ölçüde çekirdeğinde bulunan sıvı haldeki demir ve nikelin hareketiyle oluşan manyetik kalkanı olmazdı. Bu da Güneş’ten gelen zararlı radyasyonun Dünya’ya doğrudan ulaşmasına sebep olurdu.
-Eğer demir olmasaydı; atmosfer Güneş rüzgarları ile yavaş yavaş uzaya savrulabilirdi. Mars’ta olduğu gibi…
-Demir, Dünya’nın yoğunluğunu arttıran en önemli elementlerden biridir. Eğer demir olmasaydı; Dünya daha düşük yoğunlukta olurdu. Bu da yerçekiminin zayıflamasına yol açardı.
-Eğer Demir olmasaydı; atmosfer daha ince olabilirdi. Bu da suyun yüzeyde tutulmasını zorlaştırabilirdi.
-Hayat farklı olurdu. Ve belki de olmazdı. Çünkü demir canlılar için hayati bir elementtir. Kanda oksijen taşıyan hemoglobin, demir içerir. Eğer demir olmasaydı; hayvanlardaki kanda oksijen taşınamazdı. Ve şu an bildiğimiz gibi canlı organizmalar olmazdı.
-Bitkilerdeki klorofilin işleyişi için de demir gereklidir. Demir eksikliği fotosentezi olumsuz etkilerdi.
-Eğer demir olmasaydı; Sanayi ve Teknoloji olmazdı. Demir ve Çelik olmadan modern sanayi devrimi gerçekleşmezdi. Binalar, araçlar, makineler, arabalar, Uçaklar, Gemiler ve elektronikler belki de hiç olmazdı.
Sonuç olarak, Demir olmadan Dünya büyük ihtimalle yaşanmaz bir yer olurdu.
Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de, Hadid yani Demir isimli Sürenin 25. ayetinde Demir elementine özellikle dikkat çekiliyor. Ayette geçen “Enzelna” yani “Demiri indirdik” ifadesi, yağmur ve Güneş ışınları için kullanılan fiziksel indirme anlamındadır. Demir’in Dünya dışından geldiği gerçeğinin, Kur’an’ın indirildiği dönemde insanlar tarafından bilinmesi mümkün olmayacağına göre, bu ifade Kur’an’ın Allah’ın kelamı olduğunu da gösterir. Demiri büyük yıldızlarda yaratıp yeryüzüne indiren Allah (CC) Kur’an’da bunu şöyle bildiriyor:
“…Ve kendisine çetin bir sertlik (güç) ve insanlar için faydalar bulunan demiri de indirdik…”
Demirin dünya dışından geldiği gerçeğinin, Kur’an’ın indirildiği dönemde insanlar tarafından bilinmesi mümkün olmayacağına göre, bu ifade Kur’an’ın Allah’ın kelamı olduğunu da gösterir.