EKMEN “BİR SOSYAL MEDYA HESABINI SUSTURMAK, SEÇMENİN SESİNİ KISMAK ANLAMINA GELİR“

Ekmen, “Bu yapılan, yalnızca bireysel bir hak ihlali değil; doğrudan doğruya kamuoyunun bilgi alma hakkına, seçilmiş bir kamu görevlisinin ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahaledir.” dedi.

X HESABININ KAPATILMA GEREKÇESİ SİYASİ SAİKLERLE ŞEKİLLENMİŞTİR

Ekmen, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, söz konusu hesabın Ekrem İmamoğlu tarafından kullanılmadığı ve suç örgütü propagandasına yer verdiği iddia edilmiştir. Ancak bu gerekçeler hem içerik hem yöntem bakımından hukuki dayanaktan yoksun, siyasi saiklerle şekillenmiş ve kamuoyunun aklıyla alay edercesine sunulmuş bir gerekçeler dizisidir. Bu kürsüden defalarca kez AK Parti’li milletvekillerine rica ettim, bir daha rica ediyorum: Lütfen, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 8 Ekim 2024’ten bu yana yapmış olduğu bütün uygulamaları parti içerisinde 2 hukukçu arkadaşımız incelesin. Bu incelemeyi önce kanunilik açısından yapsınlar, sonra hukukilik açısından yapsınlar, son olarak da bunun siyaseten getirisi ve götürüsü açısından yapsınlar. Emin olun, bu dosyalar ele alındığında birçoğunun kanuna, hukuka aykırı olduğu gibi, AK Parti’ye de umdukları faydayı getirmeyeceğini göreceklerdir. Bir X hesabına erişimin bu çağda ne anlama geldiğini Başsavcılık düşünmüyor mu? Başsavcılık düşünmüyorsa AK Parti’li arkadaşlar düşünmüyorlar mı? Sayın İmamoğlu’nun derdini, kendini ifadesini, dosyalara dair görüşlerini, güncel siyasi olaylara ilişkin kanaatlerini başka bir mecradan yayamayacağını mı düşünüyorlar? Böyle bir tedbirin sadece tutuklu olduğu için yani hakkında kesinleşmiş bir ceza olmadığı halde cevap vermeyle kendini savunmak zorunda kalan bir kişinin ifade hakkının engellenmesi olduğunun farkında değiller mi?” açıklamasında bulundu.

SOSYAL MEDYA HESABINI SUSTURMAK, SEÇMENİ SUSTURMAKTIR

Ekrem İmamoğlu’nun X hesabının kapatılmasını hukuki yönden eleştiren Ekmen, “Anayasa Mahkemesi de geçmişte birçok kez, 5651 Sayılı Kanun’un 8/A maddesiyle getirilen düzenlemenin, hem bireylerin ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini hem de yürütme organına doğrudan içerik sansürleme yetkisi verdiğini belirterek, bu düzenlemenin Anayasa’nın 13. ve 26. maddelerine aykırı olduğuna hükmetmiştir. Bu bağlamda, İmamoğlu’nun resmi sosyal medya hesabının tümden erişime kapatılması, yalnızca bireysel bir hak ihlali değil; kamuoyunun bilgi alma hakkına, seçilmiş bir kamu görevlisinin ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahaledir. Burada mesele yalnızca bir sosyal medya hesabı değil, halk iradesiyle göreve gelmiş bir belediye başkanının kamusal alanda susturulmaya çalışılmasıdır. Bir sosyal medya hesabını susturmak, seçmenin sesini kısmak anlamına gelir. Bu karar hukuki değil, siyasidir” dedi.