Son Dakika
VALİ ŞAHİN’DEN KISITLAMA AÇIKLAMASI
Erdoğan’dan “Normalleşme hangi illerden başlayacak?” sorusuna yanıt
DSİ’DEN UYARI; BARAJDA SU SEVİYESİ YÜKSELDİ
Yiğit Bulut Merkez Bankası Başkanı’na yüklendi: Umarım anlamıştır
Korona vakalarının arttığı illerde kararlar peş peşe geldi!
Bakan Fahrettin Koca’ya kalabalık parti kongreleri soruldu, bilindik uyarılarla yanıt verdi
Ülkemiz 1 Kasım seçimlerine tam gaz giderken. Ortadoğu’da ve ülkemizde çatışmalar ve ölümler aynı hızla devam etmekte.
Bu zor süreçte yapılacak olan seçimler ülkemiz için olduğu kadar Ortadoğu içinde önem taşıyor, zira Türkiye mazlumların son kalesi ve sığınağıdır.
Vaatler memleketinde insan açlıktan ölür..
Tüm siyasi partilerimiz secim beyannamelerini açıkladı. Açıklanan beyannamelerde arka arkaya sıralanan vaatler, vaatler bir şeyler vaat etmek zorundalar zaten, ama ne vaat ettikleri ve vaat edilenlerin ne kadar gerçekçi olduğu önemli…
Hele ki içinde bulunduğumuz bu kritik süreçte, açlıktan öte ülke güvenliğini tehdit eden, içerde ve dışarıda birçok unsur mevcut iken, en önemli gündemleri birlik beraberlik ve ülke güvenliğini korumaya yönelik söylemler olmalı.
Sevindirici olan söylemlerin bir çoğunun bu mihvalde olması LAKİN, asıl önemli olan bu söylemlerin sloganlardan ibaret olmayıp samimi ve inandırıcı söylemler olması gerekliliğidir.
“Yapmamız gereken; her şeyi eski sadeliğine döndürmektir, böylece bozulan düzenimiz yeniden kurulacaktır” der bir Kızılderili atasözü.
Ak Parti vesayetçi Kemalist yapıyı demokratik, milli ve yerli bir iktidara sadeleştirerek başarıyla dönüştürdü.
Sürekli bir değişim içinde olduğu halde, hiç hissettirmeden siyaset sanatını başarılı bir şekilde icra etmeye de devam ediyor.
Uzun yıllar iktidarda olmasının sırrı belki de budur. Türkiye, Ak Parti döneminde uluslararası arenada zoru başararak etkin bir aktör olmayı başardı.
Şimdi tüm siyasi partilerimiz ve insanlarımız tüm ideoloji ve kimlikleri bir kenara koyup düşünmeyi başarabilirse, geriye sadece ülkemiz ve ülkemizin insanları kaldığını görebiliriz.
Ortak olduğumuz toprak, ortak kaderimiz ve ortak sevinç ve üzüntülerimiz, işte yerli ve milli olmanın temeli..
Cumhurbaşkanımız “barış için savaşa her an hazırlıklı olmalıyız” ..sözü ile içinde bulunduğumuz kritik sürece dikkat çekmektedir.
Bu süreçte iktidara olan muhalefet etme güdüsü ülkenin menfaatinin önüne geçmesi durumunda bu tarihi hatayı ne halk ne de tarih affeder.
Güçlü devletlerin iki önemli özelliği vardır.
İlki; içte aidiyetin ve birliktelik duygusunun güçlü olması; ikincisi ise uluslararası arenada kendi milli menfaatlerine uygun koalisyon ilişkileri içinde olmasıdır, aslolanda budur.
İktidarın her yaptığını onaylamak zorunda değiliz. Katılmadığımız durumlarda olabilir, ama unutmamalıyız ki!! patronun kim olduğu gerçeğini değiştirmez..
Masum ve sivil insanların ölümüne ülke ekonomisinin çökertilmesine, halkın kutuplaştırılarak ayrıştırılmasına hiçbir özgürlük ve hak arayışı gerekçe olamaz.
Küresel güçlere karşı en güçlü silahımız, Kürt, Türk, Laz ve Çerkez bir arada yaşıyor olmamız.
Bir birinden kız almış kız vermiş akraba olmuş et ve tırnak misali ayrılmaz olmamızdır.
Ayrıştırıcı değil, ortak kaderimiz hissini pekiştirecek kuşatıcı bir dile ihtiyaç var.
Ülkemize ve bölgemize yeniden barışın gelmesi için, ortak çıkarlarımız için, bu dili milletçe geliştirmeliyiz…
Emine Arık TUNCER
eminetncr@gmail.com
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
23 Şubat 2021 Yazar Makaleleri
21 Şubat 2021 Yazar Makaleleri
14 Şubat 2021 Yazar Makaleleri
14 Şubat 2021 Yazar Makaleleri