MISIR YÜZÜNDEN SU KRİZİ DERİNLEŞİYOR

Özellikle ikinci ürün olarak ekilen mısırın, hem su kaynaklarını hem de enerji şebekesini ciddi şekilde zorladığı belirtildi. Şirket, mısır gibi yüksek su tüketen ürünlerin, bölgedeki enerji arz güvenliğini tehdit ettiğini vurguladı.

KURAKLIK ENERJİ ŞEBEKESİNİ ZORLUYOR

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen ise meteorolojik verilere dikkat çekerek, Türkiye genelinde yağışların yüzde 40-60, GAP bölgesinde ise yüzde 55-60 oranında azaldığını ifade etti. Bu düşüş, tarım arazilerinde büyük verim kayıplarına ve ciddi ekonomik zararlara neden oldu.

SULU TARIM ALANLARI DA TEHLİKEDE

Kuraklığın sadece kuru tarım yapılan arazileri değil, Atatürk Barajı gibi sulama kaynaklarına bağlı sulu tarım alanlarını da tehdit ettiğini söyleyen Öztürkmen, yer altı su seviyelerinin de ciddi oranda düştüğünü belirtti.

“EKİM PLANLAMASI YENİLENMELİ”

Prof. Dr. Öztürkmen, GAP’ta ekim nöbeti sistemlerinin güncellenmesi ve su tüketimi düşük ürünlere geçilmesi gerektiğini vurguladı. Doğal kaynakların korunması, orman varlığının artırılması ve modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması gibi önlemlerin de hayati önemde olduğunu dile getirdi. Dicle Elektrik, mısır gibi su tüketimi yüksek ürünlerin plansız ekimine karşı uyarıda bulunarak, yasal düzenlemelere uyulmaması durumunda elektrik kesintilerinin kaçınılmaz olacağını açıkladı. Elektrik bedelini ödemeden mısır eken çiftçilerin bağlantılarının kesileceği belirtildi.