DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin basına yansıyan “İçeriyi tahkim etmek” söylemlerini Alevi vatandaşları rahatsız edici bir yaklaşım olarak eleştirdi.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen “Türkiye’nin ihtiyacı olan şey; etnik-dini-mezhebi bir güç birliği değil, 85 milyon vatandaşını haklar ve yükümlülükler bakımından eşit gören kapsayıcı bir yaklaşımdır” dedi.
“ETNİK VE DİNİ KUTUPLAŞMA, TÜRKİYE’NİN BİRLİĞİNİ TEHDİT EDİYOR”
Terörsüz Türkiye ile ilgili basına yansıyan ‘İçeriyi tahkim etmek’ söylemlerini eleştiren Ekmen, “Son dönemde bazı çevreler, ‘İçeriyi tahkim etmek amacıyla’ başlatılan süreçle ilgili olarak, Şah İsmail ve Yavuz Selim arasındaki tarihi kıyaslamaları ve anlatıları gündeme taşımaktadır. Bu tür söylemler, Türkiye’nin ortak değerleri üzerinde derin yaralar açacak ve toplumun huzurunu zedeleyecektir. Tarihsel çatışmaları bugüne taşımak, etnik, dini ve mezhebi temelde bir kutuplaşma yaratmak sadece geçmişin acılarını yeniden canlandırmakla kalmaz, aynı zamanda toplumun barış içinde yaşama arzusuna da zarar verir. Türkiye’nin ihtiyacı olan; etnik, dini veya mezhebi bir güç birliğinden ziyade tüm vatandaşlarını eşit haklar ve yükümlülükler temelinde kuşatan bir anlayıştır. Toplumun farklı kesimlerinin hakları güvence altına alındığında, ülke daha güçlü ve dayanıklı olacaktır. Bu tür kıyasların Alevi toplumu açısından geçmişte yaşanmış travmaların yeniden hatırlatılması ve aidiyet duygusunun zedelenmesi riskini de taşıdığı unutulmamalıdır” vurgusu yaptı.
“TÜRKİYE, TÜM VATANDAŞLARININ EŞİT HAKLARLA BİR ARADA YAŞAMASI GEREKEN BİR ÜLKEDİR”
Ekmen, “Alevi vatandaşlarımızın duygu dünyasını görmezden gelen ve tarihsel anlatılarla şekillendirilen söylemler, devletin sorumlu yönetimiyle bağdaşmamaktadır. Devletin, her bir vatandaşının kimliğine, inancına ve kültürüne saygı göstermesi gerektiği unutulmamalıdır. Bu tür söylemler, yalnızca Alevi vatandaşlarımızı değil, tüm toplumu kutuplaştırarak toplumsal barışı zedeler. Alevi vatandaşlarımızda, sürecin bir Sünni ittifakı ile sonuçlanacağı ve bunun siyasi sonuçlarının onlara zarar vereceği hissi yaratacak söylemler, sürecin başarısına ve toplumsal huzura büyük bir tehdit oluşturmaktadır” dedi.